10 Mart 2019 Pazar

Çevik Dönüşümde Finansal Yönetimin Rolü

Çevik dönüşümün hızlanıp biçim değiştirdiği bir dönemdeyiz (İlgili makale: Çevik Yöntemlere Dönüşüm ). Son dönemde büyük ölçekli çeviklik ve organizasyonel/kurumsal çeviklik kavramlarının giderek daha fazla konuşulduğunu görüyoruz. Çeviklik kavramının arkasında müşteri ihtiyacını hızlı karşılama ve pazardaki rekabette avantaj ve esneklik kazanma olduğunu görebiliriz. Temelde bunlar da üretimle ilgili konular ve bu alanda bir çok kaynak bulabilirsiniz (İlgili makale: T-biçimli Olma). Organizasyonel/kurumsal hayatın ayrılmaz parçası olan İnsan Kaynaklarının (İK)'nın çevik dönüşümdeki rolünü daha önce ele almıştım (İlgili makale: Çevik Dönüşümde İnsan Kaynaklarının Rolü ).  Peki her şey değişirken ve çevikleşirken Finansal Yönetim aynı mı kalacak? Organizasyonlardaki Finansal Yönetim bölümleri olan bitenleri sadece izlemekle yetinip, yapageldikleri finansal tablolara devam mı edecekler? Her şeyin hızlandığı bir dünyada bütçe çalışmaları yıllık yapılmaya devam mı edecek?


Bu sorular bir süredir aklımda. Bir yanda üretimini hızlandırma ve daha verimli hale getirme çabaları diğer yanda yıllık bütçe planlama çalışmaları. Bir yanda birkaç haftaya inen sipariş ve üretim dünyası öte yanda yıllık sabit bütçeler. Bir yanda müşterinin değişken tercihleri ve yıkıcı rekabet, diğer yanda esnetmesi neredeyse imkansız bütçeler. Yıllık bütçe kavramının nereden geldiğine bakınca aslında General Motors (GM) firmasının efsanevi CEO'su Alfred Sloan ve CFO'su Donaldson Brown tarafından 20.yüzyılın başında ortaya atıldığını ve tüm dünyada rağbet gördüğünü söyleyebiliriz. O günden bugüne de özü aynı kalacak şekilde yıllık bütçe planlamaları tüm kıtalarda aynı şekilde devam ediyor. Bu kadar hızlı değişen bir dünyada yıllık bütçe öngörebilmek ve buna uyum sağlamak mümkün mü? Cevap maalesef hayır, birçok kurum da yıl içinde bütçe ve finansal tablolarını birden çok kere revize etmek zorunda kalıyor. Hele bu bütçeleri oluşturmak ve revizyonlar için harcanan günler ve saatlere bakınca acaba başka bir yolu olabilir mi sorusu da yanında beliriyor. Alternatif olarak Bütçelemenin Ötesinde (Beyond Budgeting) hareketi var. Bu hareket, özünde aşağıdaki ön yargılara karşı çıkıyor:
  • Merkezi bütçe kontrolü olmazsa=Kaos olur
  • İyi performans=Bütçeye uymak
  • Bütçe yoksa=Harcamalar patlar
  • Kişisel prim yoksa=Performans da yok
  • Bütçede detay=Bütçede kalite
Bunun yerine önerdikleri ise şu şekilde:
  • Güven ve Şeffaflık: Her şeyde olduğu gibi bütçede de şeffaflık ve bu şeffaflık üzerinden çalışanlarla kurulan güven bağları.
  • Etkin Harcama Yönetimi: Sıkı bütçe kontrolü yerine  etkin harcama yönetimi öneriliyor.
  • Hedef ve Değerlendirme: Hedeflerin konduğu ve buna göre konumun değerlendirildiği yaklaşım.
  • Prim: Performans için prim döngüsündeki sistemi kendi lehine kullanma riskine son.
  • Ritim: Sık periyotlarla hedefi seçme, durumunu değerlendirme ve gerekiyorsa adapte etme. Klasik bütçeleme süreleri uzun olduğu için böyle bir döngüye uygun değil.
  • Kalite: Klasik bütçelemedeki yıllık hedefler, iyi tahminler ve iyi kaynak kullanımı problemlerini çözmeye çalışmıyor. 
  • Verimlilik: Yurt dışındaki araştırmalara göre her 1 Milyar Dolar bütçe planlaması için yaklaşık 25.000 adam-gün emek harcanıyor. Bu kadar emeğe değiyor mu tartışılır. Burası başlı başına potansiyel verimlilik alanı. 
 Bu hareketin liderlik prensipleri ve önceliklerini şöyle özetlenebilir:
  • Müşteriler: Tüm çalışanların müşteriye değer katacak üretime odaklanması
  • Organizasyon: Yalın ve sorumluluk sahibi takımlar olarak organize olunması
  • Sorumluluk: Her bir çalışanın bir lider olarak düşünmesi ve davranması
  • Otonomi: Takımlara hareket alanı ve özgürlük verilmesi
  • Değerler: Detaylı bir yönetim modeli yerine az sayıda ve net değerlerle yönetim
  • Şeffaflık: Kendi kendini yönetebilme için bilgi paylaşımını teşvik etme
Görüldüğü gibi çevik prensiplere çok yakın yaklaşımı var ve üretimdeki çevikliğin Finansal Yönetimdeki tamamlayıcısı olarak düşünülebilir. Ayrıca gerçek anlamda organizasyonel/kurumsal çeviklik için finansal boyutun da aynı prensiplerle yönetilmesi gerekir, birçok kurum bu ihtiyacı zamanla fark edecek. Bu sayede gelecekte Finansal Yönetimde birçok sıra dışı uygulamayı hep birlikte göreceğiz. Çünkü gelecek ancak ona uyum sağlayabilenlerindir.

Kaynakça:
  1. https://bbrt.org/